 |
| Teknoloji |
İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren, yerleşim bölgelerinde bulunan baz istasyonlarının deprem gibi afet durumlarında bölgeden sağlıklı bilgi alınması ve insanların kendi durumları hakkında bilgilerini paylaşmaları açısından son derece önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını söyledi.
Özeren, yaptığı açıklamada, Van'da meydana gelen depremde enkaz altından cep telefonuyla ya da sosyal paylaşım sitelerine gönderilen mesajlarla yardım isteyerek, hayata yeniden tutunan insanlar olduğunu hatırlattı.
Afetler ülkesi olan Türkiye'de ancak deprem gibi olağanüstü durumlarda iletişim altyapısının ne kadar önemli olduğunun hatırlandığını belirten Özeren, bu çerçevede baz istasyonlarının da iletişimin temel direklerden biri olduğunu vurguladı.
Türkiye'de nüfusun yüzde 97'sini kapsayan haberleşme hizmetinde kullanılan baz istasyonlarının belirli bir kapasitesi olduğunu ifade eden Özeren, depremin ardından yakınlarını merak eden insanların birbirini araması nedeniyle GSM altyapısında kısa süreliğine aşırı yoğunluk oluşmasının da normal olduğunu söyledi.
Özeren, ''Bu konuda vatandaşlarımızdan acil olmadığı sürece iletişim kanallarını fazla meşgul etmemelerini rica ediyoruz'' dedi.
-''Depremde haberleşme, fiziksel ihtiyaçlar kadar hayat kurtarıcı''-
Deprem olduğu zaman en önemli ihtiyaçların ısınma, yiyecek gibi fiziksel ihtiyaçlar olduğunun düşünüldüğünü, ancak hepsi kadar haberleşme (iletişim) konusunun öne çıktığını belirten Özeren, ''Şu an deprem bölgesiyle iletişim kurulabiliyor ve oradaki durumu tam anlamıyla takip edebiliyoruz. Bu durum, yerleşim bölgelerinde bulunan baz istasyonlarının bölgeden sağlıklı bilgi alınması ve insanların kendi durumları hakkında bilgilerini paylaşmaları açısından son derece önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor'' diye konuştu.
Deprem sonrasında enkaz altında kalan vatandaşlara ulaşmak için de cep telefonları kullanıldığını, enkaz altından telefonla arayarak ya da twitter üzerinden SMS atarak durumuyla ilgili bilgi vermeye çalışanlar olduğunu anlatan Özeren, şöyle devam etti:
''Eğer bir kişi yakınını bulmak istiyorsa cep telefonu sinyalleri üzerinden o kişinin nerede olduğunu bulabiliyor.
O anda cep telefonu kırılmış olabilir. En son sinyal nereden verildiyse, o sinyal tespit ediliyor. Şu anda deprem bölgesinde bütün enkazların başında yeteri kadar ekip olduğu için bunlara ihtiyaç yok. Ama çok fazla yıkıntı olup çalışan sayısı da az olsaydı o zaman daha çok sinyalin geldiği noktalara yoğunlaşma hizmeti alınabilirdi. Bu anlamda da baz istasyonları çok önemli.
Çünkü tek bir baz istasyonundan bir açıyı bulabiliyorsunuz. Tam koordinat bulabilmek için en az iki istasyona gerek var. Baz istasyonu sayısı arttıkça da noktasal tespit anlamında daha rahat, kolay ve sağlıklı bilgiye ulaşmış oluyorsunuz.''
-''Van'da elektrik kesilse bile haberleşmede kesinti yok''-
Baz istasyonlarının sadece haberleşme anlamında değil, hayat kurtarma durumlarında da vatandaşa geri planda hizmet verdiğini söyleyen Özeren, ''İnternet için de aynı şey geçerli. Şu an vatandaşlarımızın bir çoğu belki bankalara ya da bazı resmi kurumlara gidip herhangi bir işlem yapamazken bu teknolojiler sayesinde hayatlarını kesintisiz halde devam ettirmeye çalışıyorlar'' şeklinde konuştu.
Altyapı çok önemli olsa da bu konuda lojistik desteği veren telekomünikasyon şirketlerinin de rolünün büyük olduğuna dikkati çeken Özeren, bu şirketlerin depremin ardından mobil araçla baz istasyonu göndererek hem geniş kapsama alanı oluşturduklarını hem de iletişim trafiğini rahatlattıklarını kaydetti.
Marmara Depremi'nde iletişim konusunda birtakım sıkıntılar yaşandığını, ancak ondan sonra gerekli önlemlerin alındığını anlatan Özeren, şunları söyledi:
''Simav ve Van depremlerinde teknolojik altyapılar kullanılarak çok hızlı bir şekilde bu yöntemler kullanıldı ve insanlar kesintiye uğramadan haberleşmeye devam etti. Hatta elektrikler kesilse bile baz istasyonlarının kendi kesintisiz güç kaynakları devreye giriyor. Şu anda Van'da herhangi bir şekilde haberleşmede kesinti yok.
Ancak aşırı talepten dolayı kesinti olur. Baz istasyonu planlamasını yaparken ortalama kaç kişinin aynı anda konuştuğunu düşünerek hareket ediyoruz. Bu sayı birdenbire bin katına ulaştığı anda orada ilave talep oluşuyor. İşte o da mobil baz istasyonlarıyla sağlanıyor. Şu anda Türkiye teknolojik altyapı, telekomünikasyon, internet, GSM altyapısı açısından herhangi bir sıkıntı yaşamadan sınıfı geçti.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder