Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Science etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Science etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Kasım 2011 Cuma

Görünmezlik hayal değil

Görünmezlik hayal değil



Dr. Xiang Zhang başkanlığındaki ekip, araştırmalarının sonuçlarını Nature ve Science isimli bilim dergilerinde yayımladı.


ABD'li bilim adamları, insanları görünmez kılan malzemeler geliştirmeye bir adım daha yaklaştıklarını açıkladılar. Berkeley'deki California Üniversitesi'nden uzmanlar, nanoteknolojiyle, üç boyutlu cisimler etrafındaki ışığı bükerek, bunları görünmez kılan bir malzeme ürettiklerini söyledi (Nanoteknolojide mikroskobik büyüklükte malzemeler kullanılıyor).

Araştırmayı yürüten uzmanlar, bu yöntemle bir gün insanları görünmez yapan pelerinlerin gerçekten üretilebileceğini kaydetti.

Dr. Xiang Zhang başkanlığındaki ekip, araştırmalarının sonuçlarını Nature ve Science isimli bilim dergilerinde yayımladı. Uzmanlar "Yeni sistem suyun kayaların üzerinden akması gibi çalışıyor" diyor. Çünkü ışık nesne tarafından ne emiliyor ne de yansıtılıyor. Işık sadece arkadan görülebildiği için nesne görünmez oluyor.

ABD hükümeti tarafından finanse edilen projenin günün birinde askeri amaçlı olarak 

kullanılabileceği, bu kapsamda düşman topraklarına sızan görünmez tankların üretilebileceği belirtiliyor.

http://www.haberturk.com



16 Kasım 2011 Çarşamba

Big Bang teorisine ilk kanıt

Big Bang






"Bilim Dünyasından Yeni keşif"

Amerikalı astronomların araştırmaları sonucu keşfettikleri iki gaz bulutunun, evrenin oluşumu için kabul edilen teorilerde öngörülenlere tamamen uyduğu ortaya çıktı.



   Amerikalı astronomlar, 13,7 milyar yıl önce evrenin doğumundan sonra ilk dakikalar içinde oluşmuş iki gaz bulutu keşfetti. Amerikan Science dergisinde yayımlanan makaleye göre, bu gazların bileşenleri, evrendeki elementlerin kökenleri konusunda modern bilimlerdeki teorilerde öngörülenlere tamamen uyuyor.

  Buna göre, evrenin oluşumu için kabul edilen teoriye uygun şekilde Big Bang (Büyük Patlama) sırasında en önce hidrojen ve helyum gibi hafif elementler ortaya çıkıyor. Bundan sonra bu çok önemli gazların yıldızları oluşturmak için yoğunlaşmasından önce yüz milyonlarca yıl geçmesi gerekiyor.

 
 Araştırmayı yapan ve Science'ın internet sitesinde yayımlayanlardan California Üniversitesi'nden astronomi ve astrofizik profesörü Xavier Prochaska, hidrojen ve helyum gibi hafif elementleri bulmak konusunda şimdiye dek büyük çaba gösterdiklerini belirterek, ''İlk kez evrenin ilk anlarında, yıldızlardan gelen daha ağır elementlerin karışmadığı gazları inceleyebiliyoruz'' dedi.

Araştırmaya katılan Michele Fumagalli de metallerin bulunmamasının hidrojen gazının saf olduğunu gösterdiğine dikkati çekerek, ''Bu gerçekten insanı şaşkına çeviriyor, çünkü bu Big Bang teorisine göre, evrende ilk gazların oluşumuna tamamen uygun ilk kanıt'' diye konuştu.

Amerikalı astronomlar, bu iki gaz bulutunu yıldızlardan geriye kalan uzak kuasarların yaydığı ışığı analiz ederek keşfetti. Gözlem Hawaii'deki Keck gözlemevinin teleskoplarından biriyle yapıldı.

Michele Fumagalli, böylece hangi mekanda ışık tayfının gaz tarafından soğurulduğunu görebildiklerini, bunun da kendilerine bileşenleri ölçme imkanı tanıdığını belirtti.

Her elementin ışık tayfında kendine ait bir imzası belirten astronomlar, bu gözlemin ortaya sadece hidrojeni çıkardığını, helyum gazını bulmadıklarının altını çizdi.

Astronomlar, karbon, oksijen ve silisyumu da büyük bir kesinlikle tespit edebileceklerini, ancak bu elementlerin kesinlikle bulunmadığını özellikle belirtti.




28 Ekim 2011 Cuma

Birmanya pitonu sağlıklı kalbin 'anahtarı'!

Birmanya pitonu

  "Dünyanın en büyük yılanlarından Birmanya pitonu kalp hastalıklarının yeni tedavi yöntemlerinin "sırrını" bünyesinde barındırıyor olabilir. "

ABD'nin Colorado Üniversitesi'nden bilimadamlarının yaptığı araştırma, geyik ya da timsahı yutabilecek güçteki bu yılanın salgıladığı yağ asitlerinin “kalpte mucizeler yaratabileceğini” gösterdi. Bilimadamları, avını yuttuktan bir gün sonra bu yılanların kanında, bitkisel ve hayvansal yağların ana bileşeni olan trigliserit maddesinin miktarının 4 kat fazla olduğunu belirledi.

Bu yağların büyük oranda yükselmesine rağmen, yılanların kalbinde yağ depolarına rastlamayan bilimadamları, ayrıca, bu hayvanların kanında kalp kasını koruduğu bilinen, “süperoksit dismutaz” adlı enzimin de arttığını gördü. Bilimadamları, sindirim halinde, pitonların kan plazmasının (kanın sıvı kısmı) kimyasal yapısını belirledikten sonra, mideleri boşken benzer bir sıvıyı hayvanlara enjekte etti. Bu sıvının verilmesinden sonra yılanların kalp sağlığının gözle görülür şekilde iyileştiği vurgulandı.

Araştırmaya imza atanlardan Cecilia Riquelme, bazı yağ asitlerinin karışımının canlıların kalbine olumlu etkileri olabileceğinin belirlendiğini belirterek, bu sürecin arkasında yatan moleküler mekanizmayı anlamaya çalıştıklarını ifade etti.

Riquelme, araştırma sonuçlarının ileride insanlarda kalp-damar hastalıklarına yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine ışık tutmasını umduklarını belirtti. Daha önce yapılan araştırmalar Birmanya pitonlarının avı yuttuktan 24-72 saat sonra kalplerinin yüzde 40 büyüdüğünü ve metabolizmalarının 4 kat hızlandığını göstermişti. Araştırma, Amerikan “Science” dergisinde yayımlandı.