Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

27 Ekim 2011 Perşembe

İran "Kanseri" yok etmeyi başaran bir buluş yaptı!

Akrep zehirleri





"İranlı bilim adamları yılan ve akrep zehirlerinden 

yeni bir kanser ilacı geliştirdi."

Fars Haber Ajansı’nın haberine göre, İran Razi Aşı ve Serum Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Abbas Zari, yılan ve akrep zehirlerinin karıştırılması suretiyle birkaç yıldır yapılan araştırmaların başarılı sonuç verdiğini ve kanserli hücrelerin yok edilmesinde etkili olan bir ilaç geliştirdiklerini açıkladı.

Zari, laboratuar testlerinden başarıyla geçen ilacın insanlarda denenmesi için sağlık bakanlığının onayını beklediklerini duyurdu.

İranlı bilim adamı, yeni ilacın yılan ve akrep zehirlerindeki “peptitö" adı verilen yağların sentezlenerek ekstrelerinin alınması suretiyle elde edildiğini bildirdi.

Chrome 15 yayında; indirin!

Chrome 15 yayında

"Chrome 15 final yayınlandı, linkten indirin!"
    Google'ın jet hızındaki tarayacısının son sürümü yayında! İşte yenilikler, değişenler ve bağlantı...

Arama ve mobil devi Google, süper hızlı web tarayıcısı Chrome'un yeni sürümü Chrome 15'in kararlı sürümünü de yayımladı. "Kararlı" kanalına devredilen Chrome 15, küçük görsel değişikliklerin yanında daha temiz sekme sayfası sunuyor.

Boş sekmelerde gösterilen "Yeni sekme" sayfası, en çok ziyaret edilen sayfaları gösteriyor ve yüklü web uygulamalarını listeliyordu. Yeni sürümde de bu işlevler aynı, ancak sayfa düzeni ve davranışı biraz değiştirilmiş

Sayfanın altında bulunan gezinti çubuğu veya oklara tıklayarak uygulama kısa yolları ve sayfa kısa yolları arasında geçiş yapılabiliyor. Uygulama simgelerinin birden fazla sayfaya yayılabilmesi de mümkün. Bir küçük resmi ızgaraya sabitlemek, artık mümün değil, ancak küçük resimleri uygulama sayfalarından birine sürükleyebilirsiniz.

Diğer yenilikler, Chrome 15 indirme bağlantısı,

Yenilenen Chrome Web Mağazası ise büyük ölçüde basitleştirilen tasarımı ile bir web uygulaması izlenimi veriyor. Ana içerik bölümü, yükleyebileceğiniz eklentileri, tema ve uygulamaları gösteriyor. Sayfayı aşağı kaydırdığınızda ise kaydırdığınız bölüm otomatik olarak yükleniyor. Sol taraftaki yan çubuk ise kategoriye göre filtrelemenize veya arama yapmanıza izin veriyor.

Yeni sürüm, kullanıcılara Chrome'daki otomatik güncellemeler yoluyla sunuluyor. Ancak Chrome 15'i aşağıdaki bağlantından elle indirmeniz ve kurmanız mümkün.

İndirin: Google Chrome 15


Kuzey ışıkları inanılmaz bir şekilde güneyde görüldü!



Kuzey ışıkları



    "Normalde kutba yakın bölgelerde görülen atmosferik ışık olaylarının daha güneyde rastlanması bilimcileri şaşırttı."

Kuvvetli bir elektrik fırtınasının ardından olağandışı biçimde güneye inen kuzey ışıkları (aurora), NASA’ya bağlı gözlemcileri şaşırttı.

Kutup bölgelerinde gökyüzünde görülen, manyetik alanla güneşten yüklü parçacıkların etkileşimiyle çıkan doğal ışıma, ‘kuzey ışıkları’ olarak adlandırılıyor.

NASA’nın görüntülediği olay, Arkansaslı fırtına fotoğrafçısı Brian Emfinger’in de objektifine takıldı. Emfinger, 15-20 dakika boyunca büyük bir hızla şekil değiştiren ve parlayan kuzey ışıklarını fotoğraflayabilmiş olmanın hortuma yakalanmaktan bile daha heyecanlı olduğunu söylüyor.

Gök bilimcilerse auroraların güneyde görülmesinin ilginç olduğunu, ancak önemsenmesi gereken sıra dışı bir olayla karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor.

Üç yeni gezegen ve gizemli bir "gök cismi" keşfedildi!

Üç yeni gezegen ve gizemli bir gök cismi keşfedildi
Güncelleme 27 Ekim 2011 Perşembe 



  "Güneş Sistemi'nden binlerce ışık yılı uzakta üç yeni gezegen ve gizemli bir gök cisminin keşfedildiği bildirildi."

   Penn Üniversitesi Astronomi ve Astrofizik Bölümü'nden Prof. Alex Wolszczan önderliğindeki uluslararası bir ekip, Hobby-Eberly teleskobunu kullanarak her biri ölmekte olan bir yıldızın yörüngesinde bulunan üç gezegen keşfetti.

Wolszczan, HD 240237, BD 48 738 ve HD 96127 adı verilen yıldızlardan birinin yörüngesinde bir de gizemli gök cisminin bulunduğunu açıkladı.

   Güneş Sistemi dışında gezegenleri bulan ilk gök bilimci olan Wolszczan, yeni keşfedilen gezegenlerin Güneş Sistemi'ne oranla daha gelişmiş olduğunu belirtti.
Wolszczan, ölmekte olan yıldızların, şişerek "kırmızı dev" haline geldiğini ve yakında yörüngesinde bulunan gezegenleri yutacağını söyledi.

   Güneş'in de kırmızı deve dönüşerek yörüngesinde bulunan Dünya ve diğer gezegenleri yutacağını söyleyen Wolszczan, bunun 5 milyar yıldan önce olmasının beklenmediğini sözlerine ekledi. Ölmekte olan yıldızların çevresinde gezegen sistemlerinin oluşumuna ışık tutması beklenen keşif, aynı zamanda gök bilimcilerin metal içeriğin ölmekte olan yıldızların hareketini nasıl etkilediğini anlamasına da olanak tanıyacak.

Keşif, "Astrophysical Journal" adlı derginin aralık sayısında yayımlanacak.

Türkiye Van Depremi ile ilgili "Korkunç" iddia!

Van Depremi
 "Türkiye Van Depremi ile ilgili "Korkunç" iddia ! "                      


             "Yorumsuz olarak videoyu paylaşıyoruz"





Efsanevi gezegen "Marduk"!

Marduk




"Son günlerin en tartışılan konularından Marduk’un keşfedilmesinin 20 yılı aşkın bir tarihi var. Keşfin öyküsü, NASA’nın 1983 yılında ikinci bir güneş sisteminin var olup olmadığını görmek için IRAS isimli uyduyu uzaya göndermesiyle başladı."



   Aylar sonra IRAS, Güneş Sisteminden 50 milyar mil uzaklıkta olan devasa bir gezegen keşfetti. Bu şaşırtıcı keşif, 21 Aralık 1983’te Washington Post gazetesinin birinci sayfasına “Gizemli Bir Gök Cismi Keşfedildi” başlığıyla haber oldu.



Marduk’un IRAS uydusu tarafından keşfedilmesinden 7 sene önce Azeri yazar Zekeriya Sitchin Sümerlilerin binlerce sene önceden kalan tabletlerini okuyarak her 3,600 senede bir Güneş Sistemi’ni ziyaret eden Marduk hakkında “12’nci Gezegen” adlı kitabı yayımlamıştı.



Sümer yazıtlarına göre, Marduk’un uydularından biri binlerce sene önceki bir ziyarette Tiamat adındaki bir başka gezegene çarparak, bugün Mars ile Jüpiter arasında bulunan Asteroit Kuşağının oluşmasını sağladı.



Marduk’un dünyadan ilk olarak görülmesi ise 21 Ekim 2003’te Kaliforniya’daki Mount Palomar Gözlemevi’nden 1,22 metre boyundaki Oschin teleskobu ile oldu. Senelerce bu gökcismini gizliden gizliye takip eden Vatikan Astronomi Merkezi, sonunda konuyu ele almak üzere 19 ülkenin bilim adamını bir araya getirdi.


Marduk astronomlar tarafından 2003-UB-13 olarak adlandırıldı. Marduk hakkında yazılmış en ünlü kitabın sahibi Zecharia Sitchin’e göre gezegenin 7 uydusu bulunuyor.

Nam-ı diğer Nibiru ve Eris hakkında en ünlü ikinci kitabın yazarı ise Andy Lloyd. Lloyd’a göre Güneş’in ölü ikizi olan Kara Yıldız sistemi, Marduk dâhil olmak üzere 7 gezegen içeriyor. Bu gezegenlerden altıncısı 6 bin sene önce Sümerlilere hayat veren uzaylı Tanrılar olduğu öne sürülen “Annuaki”nin yaşadığı Dünya benzeri bir gezegen.


                           







   Kara Yıldız sisteminin son ve yedinci gezegeni Marduk ise, Lloyd’a göre 7 uydusu ve arkasında kuyruk gibi uzanan uzay enkazı ile bir savaş üssü hatta savaş gemisi görevi görüyor.



Dünyanın Manyetik Alanları Marduk Gelişi ile Nasıl Etkilenecek?

Her ne kadar bilim adamları henüz üzerinde tam bir görüş birliğine varmamış olsalar bile  Marduk’un yaklaşmasının dünya üzerinde de ciddi etkilerinin olabileceği belirtiliyor. Bunların başında ise yerküreyi zararlı ışınlardan korumak gibi hayati bir işlevi de olan manyetik alanın etkilenmesi geliyor.



Marduk’un manyetik alan üzerinde ciddi bir sapmaya neden olması neticesinde devasa dalgaların oluşmasından, şiddetli depremlerin görülmesinden, volkanların faaliyete geçmesinden ve yıkıcı hortum ile fırtınaların ortaya çıkmasından korkuluyor.

Bu kadar ciddi sonuçlarının olmasından korkulan bu gök cismini bu kadar yakından takip eden ilk kuşak elbette ki biz değiliz. Mayalar, yarattıkları bir takvimde Marduk’un seyrini ve Güneş Sistemi’ne girişine de yer verdiler.

Söz konusu bu Haab takviminin sona erdiği gün ise Marduk’un gelişini gösteriyordu. Bu takvimin son günü Gregoryan takviminde yani şu an bizim kullandığımız modern takvimde 21 Aralık 2012’ye denk geliyor.

Maya’lara göre Haab takviminin sonu ile 5’inci Güneş Dönemi sona erecek ve insanlık 6’ıncı Güneş Dönemine girecek. Bazı uzmanlar, Haab takviminin sona ermesinin dünyanın kendi ve güneş etrafında dönüş süresinin değişeceğini, yani bir başka deyişle bir gün ve bir yılın uzunluklarının değişeceğini savunuyor.



İŞTE SENARYOLAR:



* Dünyanın Kuzey ve Güney manyetik kutuplarının konumları değişecek,



* Dünya ekseni 180 ile 240 derece değişerek Güneş’e olan sabit konumunu kaybedecek,



* Ekvator çizgisinin konumundan sapması ile iklim değişiklikleri baş göstermeye başlayacak,



* Ortaya çıkan manyetik çekim gücü, erimiş demir haldeki dış çekirdeği yer kabuğuna yakınlaştıracak ve tüm yanardağlar patlama noktasına gelecek.

* Manyetik titreşimlerin bozulması ile okyanusların altındaki su akıntıları durma noktasına gelecek ve zamanla ısınan-durağanlaşan su, deniz yaşamına imkân vermeyecek,

* Büyük parçalar halinde erimeye devam eden kutuplar yok olma noktasına gelecek.

* Dünyanın değişen ekseni ile güneşe tekrar konumlanması ve kuzey manyetik kutbunun Siberya’ya kayması, bugün çöl ve kurak olan alanları su cennetine çevirecek.

* Kutupların erimesi ile okyanuslara yayılacak tatlı su, ısı-tuz dengesini bozacak ve golfistrm akıntısının durması ile başta Kuzey-Batı Avrupa ve Kuzey-Doğu Amerika olmak üzere birçok coğrafyada dondurucu soğuklar baş gösterecek,

* Yer kabuğu altındaki lav ve yer katmanlarının hareketleri ile depremler görülmeye başlayacak ve şiddetleri ile sayıları Marduk yaklaştıkça artacak.





İDDİALARA GÖRE GÜN GÜN MARDUK’UN SEYRİ



Ortaya atılan teorilere göre, Marduk, 21 Aralık 2012’deyani Haab takviminin son gününde ikinci bir güneş gibi tepemize dikilecek ve Ay ile neredeyse aynı büyüklükte gözükecek.

* Marduk, Dünya ile iki kere yakınlaşma gösterecek. Bunlardan ilki 7 Eylül 2012’de gerçekleşecek ve bir süre boyunca yaklaşma-uzaklaşma hareketi devam edecek. Son yaklaşma ise 27 Nisan 2013’te olacak.

* Bir diğer iddiaya göre ise bu yaklaşma hareketi farklı bir takvime göre olacak. Marduk en yıkıcı etkisini sadece 21 Aralık 2012’de göstermeyecek. Çünkü Dünya, 14 Şubat 2013’te Marduk ile Güneş arasına girecek. Araştırmacılara göre en korkunç deprem, sel ve fırtınaların yaşandığı tarih bu gün olacak ve yer kabuğu buruşturulan bir kâğıt gibi bozulacak. Milyarlarca insan hayatını kaybedecek. Marduk, Güneş Sistemi’ni 1 Temmuz 2014’te terk edecek ve manyetik alanlar üzerindeki etkisi azalmaya başlayacak. Hayatta kalanlar ise yeni eterik bedenleri ile ışık insanlar olacak.

* Eğer sanıldığının aksine, Marduk, Mars ile Jüpiter’in değil, Mars ile Dünya arasına girerse, Marduk’un uydularından biri Dünya’ya çarpabilir. Bu durumda Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki döngüsü en az 3 gün duracak. Bir tarafta 3 gün aydınlık, diğer tarafta 3 gün karanlık olacak. Tüm iletişim ve enerji ağı çökecek.



“HER ŞEYİN GÜZEL OLACAĞINI VE DE ALTIN ÇAĞIN BAŞLAYACAK OLDUĞUNU ÖNGÖRENLERİN SAYISI AZIMSANAMAYACAK  KADAR FAZLA!"


Mayalardan kalan bilgiler doğrultusunda Dünya’nın içine gireceği 5’inci Güneş Dönemi’nin tam bir aydınlanma ve barış safhası olacağına inanan insanların sayısı hiç de az değil.

   İnternette sayısız sitede gruplaşan insanlar, 2012’de insanlığın uzaylı ırklarla sonunda tanışacağını ve uzayın birçok köşesinden gelen ırklar ile kusursuz bir barış sürecinin başlayacağını düşünüyorlar. 
   Diğerleri ise Dünya’nın içine gireceği yüksek titreşim frekansları ile evrenselliğin; bilim, tıp, arkeoloji ve sanatın tavan yapacağı yeni bir rönesans devrinin başlayacağını öngörüyor.



                                                                              "Takipte Kalın" "Alkannt"




Ay'a maden ocağı kurulacak!

   
Ay'a maden ocağı kurulacak



       "Ay'da dünyada bulunamayacak kadar çoklukta titanyum ve platin bulunduğu belirtildi."

Amerikalı işadamı 
Naveen Jain , NASA'nın mekik uçuşlarını durdurduğundan bu yana planlar yapıyor.

İki milyar dolarlık Amerikalı işadamı Naveen Jain, NASA'nın mekik uçuşlarını durdurduğundan bu yana uzay uçuşlarını hareketlendirmek için planlar yapıyor.. Hatta bu sebeple Moon Express Inc. isimli bir de şirket kurmuş. Şirketin en büyükamaçlarından biri, NASA'nın yetersiz bütçeden dolayı ertelediği misyonunu gerçekleştirerek projenin ve bulgularının sahibi olmak.

Geçen hafta basın toplantısı yapan Jain, Ay'da dünyada bulunamayacak kadar çoklukta titanyum ve platin bulunduğunu, bunun bir şekilde maden ocağı kurularak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Buna ilaveten, elde edilecek helyumun dünyanın tüm enerji ihtiyacını karşılayacak miktarda olduğunun da altını çizdi.
Naveen Jain'in hayallerinden biri de, şirketinin Ay'a turistik yolculuklar düzenleyebilecek kadar uzay tecrübesi edinmesi ve astronotlardan oluşan bir ekiple çalışması. Hedef 2013 yılına kadar bütün hazırlıkların tamamlanması.

Bu basın toplantısının ardından fikirleri alınmak üzere aranan NASA yetkilileri, konuyla ilgili soruları yanıtsız bırakıyorlar.